VÜCUDUMUZDAKİ ÇÖPLÜKTEN HABERİMİZ VAR MI?

VÜCUDUMUZDAKİ ÇÖPLÜKTEN HABERİMİZ VAR MI?

Vücudumuz hemen hemen her gün yediklerimizle, nefes almamızla, hava kirliliğiyle, cep telefonu ve elektronik aletlerin yaydığı radyasyon ve görünmeyen manyetik alanlarla, kullandığımız şampuanlar, diş macunları, sıvı sabunlar, çamaşır deterjanları, saç boyaları, ıslak mendil, peçete, kağıt havlu, yeni aldığımız elbiseler, içtiğimiz sular, her alanda kullandığımız plastikler ve ambalajlar, yeni alınan sıfır araba kokuları, parfümler, sigara ve sigara dumanıyla, alkolle ,dişlerimizdeki amalgam dolgularla ve daha burada saymakla bitiremeyeceğim bir sürü vücudumuz için zararlı olan maddelere (toksik) maruz kalmaktadır. Vücudumuz ise bu toksik, zararlı madde bombardımanlarına karaciğer, böbrek, akciğer, deri gibi organlarımızla karşı koymakta ve bu maddeleri vücuttan uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Bir yere kadar görevlerini başarıyla gerçekleştirmektedir. 5,10,15 yıl aynı şeylere maruz kaldığında bir süre sonra gelen zararlı maddeleri temizleyememekte ve bunun sonucunda bu toksik maddeler vücutta birikmeye başlamaktadır. Bu maddeler vücutta biriktiğinde vücudumuzun hücreleri görevlerini tam anlamıyla yerine getirememekte ve hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Bu toksik maddeleri yani çöpleri temizleyen antioksidan şekilde beslenmeliyiz. Antioksidan demek çöp temizleme demek olarak düşünebiliriz. Kırmızı, mor meyve sebzeler en fazla antioksidan yani temizleyici besinlerdir. Bunun yanında sebzelerin ve meyvelerin hemen hemen hepsi temizleyici besinlerdir. Aynı zamanda doğru su içmemiz gerekiyor. İyonize alkali canlı su içmek çöpleri temizlemede normal suya göre tam 500 kat çözücü gücü yüksek olması nedeniyle 500 kat daha fazla yararlıdır. Burada iyonize alkali suya ayrı bir parantez açmak istiyorum.

Bir su düşünün ki; normal çeşme suyundan 500 kat daha fazla çözücü güce sahip…

Bir su düşünün ki; bu temizleyici gücü vücudumuzdaki tüm hücrelere girme özelliğiyle tüm hücreleri temizleyen…

Bir su düşünün ki; yüksek alkali 9.5 Ph değerinde…

Bir su düşünün ki; her bir bardakta toplam 500-800 arası çöp temizleyen(antioksidan)…

Bir su düşünün ki; zemzem suyu, kar tanesi gibi altıgen yapıda…

Evet evinizdeki musluktan bu canlı şifalı su aksa ve vücudunuzu temizlese nasıl olurdu?

Ayrıca binlerce yıldır tedavi amaçlı kullanılan bir kil olan bentonit kili vücutta biriken ağır metal, toksin, radyasyon, virüs, bakteri, parazit, mantar gibi zararlı maddeleri mıknatıs gibi çekerek vücuttan uzaklaştırır ve temizlikte bize destek olabilecek bir diğer temizleyicidir.

Hacamat ise bir diğer temizleyicidir. Bize karaciğer detoks fazı ve lenfatik sistemin aktif olmasında yardımcı olur. Her mevsim geçişinde hacamat yaptırılması çok büyük fayda sağlar.

Ayrıca derin nefes egzersizleri(diafragma nefes egzersizleri) vücudumuzdaki oksijeni arttırarak bir diğer temizliğe yardımcı yöntemdir.

Oksijeni arttıran bir diğer yöntem ozonterapidir.Temizlikte vücuda destek olmaktadır.

Amalgam dolguların ise artık vücuda ağır metal birikimi yaptığı ve birçok hastalıktan sorumlu olduğu kanıtlanmıştır.Amalgam dolgu yaptırmamanızı,eğer amalgam dolgunuz varsa bütüncül diş hekimi ile görüşüp eğer alınabiliyorsa SMART protokolü ile aldırmanızı ve yerine sağlıklı dolgu yaptırmanızı öneririm.

Vücudumuzun çöplük yığınına dönüp, kokmasını istemiyorsak, hastalanmamak ve içeriyi temiz tutmak istiyorsak maruz kaldığımız zararlı madde miktarını azaltabildiğimiz kadar azaltalım. Beslenmemize dikkat edelim. Suyumuzu canlı suyla değiştirelim. Mevsim geçişlerinde hacamatı ihmal etmeyelim. Bentonit kilini hayatımıza ekleyelim. Derin nefes egzersizlerini her gün yapalım.

Daha sağlıklı daha berrak düşünen bireyler olalım.

Çöp değil, misler gibi kokalım…

SAĞLIKLA KALIN!

Dr. Muhammed Cihad Sezer